Prof Dr. Mustafa Ergen “Ülkemizin geleceğini etkileyecek öncelikli konularından biri eğitim”

Demokrasi ve Atılım Partisi Bakırköy İlçe Başkanlığı, partilerinin ilk, orta ve lise eğitimiyle ilgili eylem planını oluşturmasına katkı sağlamak amacıyla ‘Eğitim Çalıştayı’ düzenledi.

Prof Dr. Mustafa Ergen “Ülkemizin geleceğini etkileyecek öncelikli konularından biri eğitim”

Konusunda uzman akademisyen ve eğitimcilerin yanı sıra, görme ve işitme engelli çocuklarla ilgili yapılması gerekenlerin de konuşulduğu çalıştayda, Deva Partisi Genel Başkan Yardımcısı Prof Dr. Mustafa Ergen, partilerinin “Yükseköğretim Eylem Planı”nı katılımcılara sunum halinde anlattı. Ergen, ilk okuldan başlayarak yüksek öğretime kadar devam eden eğitim sürecinde yapılması gerekenler hakkında fikri olan herkesin sosyal medyadan dahi kendilerine iletebileceğini söyledi.

DEVA Partisi Bakırköy İlçe Başkanlığı, Yunus Emre Kültür Merkezi’nde ‘Eğitim Çalıştayı’ düzenledi. İlçe Başkanı Gökhan Yılmazer’in ev sahipliğinde gerçekleşen çalıştayın  sunuculuğunu seslendirme sanatçısı Işık Kaleli Şahin, moderatörlüğünü İlçe Başkan Yardımcısı İnsan Kaynakları ve Eğitim Başkanı Fırat Nurdoğan yaparken, Genel Başkan Yardımcısı Prof Dr. Mustafa Ergen, Eğitimci Dr. Turgay Aytaş, Çocuk Kitap Seslendirmeni Medya Tosun, Akademisyen Dr. Burak Köseoğlu, İşitme Engelliler ve Aileleri Derneği Başkanı Pelin Atik, Psikohome (Farkındalık Okulu) Kurucusu Mustafa Önül’de konuşmacı olarak katıldı.

EĞİTİMİN ÖNEMİNE İNANIYORUZ

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan çalıştayın açılış konuşmasını yapan DEVA Partisi Bakırköy İlçe Başkanı Gökhan Yılmazer, ülkemizin geleceğini şekillendirecek öncelikli konular arasında eğitimin önemine inandıklarınının altını çizerek, partilerinin oluşturacağı eğitim eylem planına katkı sağlamak, Türkiyenin kemikleşmiş eğitim sorunlarına çözüm bulmak amacıyla düzenledikleri çalıştaylarına katılan herkese teşekkür etti.

OKULLARDA REKABET ORTAMI OLUŞTURULMALI

Çalıştayda konuşan Siyaset Bilimci Eğitimci Dr Turgay Aytaş, 25 yıldır eğitim camiasında görev alan aktif bir öğretmen olarak, 12 Eylül’de başkayacak yeni eğitim öğretim dönemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.  “Bir ülkede demokrasinin iyi işlediğine inanıyorsak rekabet ortamına bakmak gerekir” diyen Dr Turgay Aytaş, gerek devlet gerekse özel okullarda yaşanan sorunlara değindi. Gelişmiş ülkelerde özel okullara giden öğrenci sayısının yüzde 15-20 arasında olduğunu, ülkemizde ise yüzde 6 civarında olduğunu ifade eden Aytaş, istenilen rekabet ortamına ulaşılamadığını belirterek, “Özel okulların KDV, teşvik, çalışanların durumu, taşıdığı yük, müfredat ve içerikleri, eğitim ücreti, iletişim gibi sorunlarının yanı sıra, sözleşmeli öğretmenlerimizin eğitim dönemi içinde yapılan atamaları ciddi bir sorun” diyerek, devletin özel okulları da destekleyerek rekabet ortamını oluşturması gerektiğini söyledi.

Covit dönemi olan 2020 ve 2021'de 938 özel okulun kapandığını, 882 özel okulun da devir işleminin yapıldığını belirten Dr Turgay Aytaş, kapanan ve devredilen okullarda okuyan yaklaşık 50 bin öğrencinin devlet okullarına geçtiğini, 4 bin 940 öğretmen de işsiz kaldığının altını çizdi.

Dijital çağa geçtiğimizi, eğitim platformlarının değiştiğini, yakın zamanda belkide kitap değil tamamen bilgisayar ve tablet kullanımına geçileceğini ön gördüklerini belirten Aytaş, 12 yıl temel eğitimi bitirip yabancı dil konuşamamanın da ciddi bir eksiklik olduğunu ifade ederek, tüm bunlarıda içine alan çalışmalar yapılması gerektiğini söyledi.

İŞİTME VE GÖRME ENGELLİ ÖĞRENCİLERİN SORUNLARIYLA İLGİLİ ÇÖZÜM ÖNERİLERİ OLMALI

Çalıştay konuşmacılarından İşitme Engelliler ve Aileleri Derneği Başkanı Pelin Atik, öğrencilerin yaşadığı sorunları anlatarak, işitme kaybıyla ilgili bilgi verdi. Kendisi de biyonik kulaklıkla yaşamını sürdüren bir birey olduğunu belirten Atik, işitme kaybının dışardan görünmediğini, bundan dolayı da zihinsel engel olarak algılanabildiğini belirterek, her yıl 4900 bebeğin işitme kaybı ile dünyaya geldiğinin altını çizdi.

Pelin Atik, işitme engelli öğrenciler için öğretmenlerin kullanması gereken bir materyal  olduğunu, ancak bazı öğretmenlerin radyasyon yaydığı iddiasıyla bu aleti kullanmak istemediğini, bununla ilgili de eğitim ve motivasyon çalışmalarının yapılması gerektiğini söyledi.

Empatinin en iyi iletişim şekli olduğunu söyleyerek çalıştayda söz alan Çocuk Kitap Seslendirmeni Maya Tosun, görme engellilerin eğitim hayatında yaşadığı sorunları aktararak, görme engelli bireylerin diğer duyu organlarının çok daha fazla çalıştığını belirtti. Tosun, görme engelli çocukların maddi yetersizlik, ilgisizlik ve kız çocuklarını koruma iç güdüsü ile eğitimden uzak kalabildiğini söyleyerek, konuyla ilgili çalışmalar yapılması gerektiğini ifade etti.

SANAL OYUNLARLA ÖĞRENME EĞİTİMİN İÇİNDE YER ALMALI

Çalıştayda konuşan Psikohome (Farkındalık Okulu) Kurucusu Mustafa Önül’de, 2005 yılından beri yaptığı çalışmalarda çocukların saatlerce bilgisayar başında vakit geçirdiğinden yola çıkarak, oyunların öğretici yanı ile birlikte hayata hazırlayıcı etkisini ele alarak hazırladığı sanal oyunlarla yakaladıkları başarıyı anlattı. Bilgisayar başında zaman geçiren çocukların eğlenerek öğrenme alışkanlığı edinmeleri için, dijital çağa girdiğimiz bu günlerde sanal oyunların da eğitimin içerisinde yer alması gerektiğine inandığını söyledi.

EZBERCİ EĞİTİMDEN VAZGEÇİLMELİ

Ekonomist Akademisyen Dr. Burak Köseoğlu’da, Avrupanın en genç nüfusa sahip ülkerinden birinin Türkiye olduğuna dikkat çekerek, herkesin üniversite mezunu olması, doktor, mühendis gibi meslekler edinmesi gerektiğiyle ilgili yanlış bir kanının oluştuğunu, ekonomi dünyasındaki en büyük sorunun ise ara eleman olduğunu belirtti.

Herkesin okumak zorunda olmadığını, bilgi, beceri ve yeteceğine göre sevdiği işi yapması gerektiğini söyleyen Köseoğlu, günümüzde pek çok öğrencinin okulu genel kültür, hobi ve arkadaş edinme alanı olarak gördüğünü ifade ederek, günün koşullarına uygun şekilde program yapması ve öncelikle ezberci eğitimden vaz geçilmesi gerektiğini söyledi.

YÜKSEK ÖĞRETİM EYLEM PLANI ANLATILDI

DEVA Partisi’nin geçtiğimiz aylarda açıkladığı Yüksek Öğretim Eylem Planını sunum halinde anlatan Genel Başkan Yardımcısı Prof Dr. Mustafa Ergen, öncelikle üniversitelerin faaliyetlerini özgür biçimde gerçekleştirmesini sağlayacaklarını, üniversiteleri dışarıdan müdahalelere karşı koruyacaklarını söyleyerek, üniversiteye kadar olan eğitim hayatında yapılması gerekenlerle ilgili fikri olan herkesin kendilerine iletmesini istedi.

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Prof Dr. Mustafa Ergen, Yüksek Öğretim Eylem Planını şu şekilde sıraladı.

* Yeni nesil üniversite modelinin önünü açacağız ve yaygınlaştıracağız.

* YÖK’ü kaldıracağız. Üniversitelerin idari, mali ve bilimsel özerkliğini tesis edeceğiz.

* Üniversitelerimizde doğru ve liyakatlı kadroların göreve gelmesini ve görevde kalmasını sağlayacak kapsayıcı, dengeli, kendini yenileyebilen, hatalarından hızla dönebilen, bilime, ekonomiye, kültüre, sanata ve topluma katkı veren esnek bir sistemi tesis edeceğiz.

* Üniversitelerde Mütevelli Heyetlerin kurulmasını sağlayacağız.

* İlk Mütevelli Heyet Oluşturma Prosedürünün ana hatlarını oluşturacağız ve ilgili üniversitelerin senatosu tarafından gerçekleştirilmesini ve akademisyenler tarafından güven oyunu isteyeceğiz.

* Rektör seçimlerini Mütevelli Heyetlerine bırakacağız. Rektörlük görevinde zaman tahdidi, yaş haddi gibi yapay kriterleri kaldıracağız.

* Mütevelli Heyetin yanlış rektör seçimini dengelemek üzere, seçilen rektörler ve atanan üst düzey yöneticiler için 360 derece performans denetimini getireceğiz.

* Mütevelli Heyetlerin performansına göre görevden alınarak ilk başa dönülmesi için gerekli süreçleri denge mekanizmaları tesis etmek için tanımlayacağız.

* Üniversiteler faaliyetlerinde özerk olacak. Üniversitelerin hedefleri çerçevesinde performansını izleyecek, merkezi olarak yapılması gereken fonksiyonları yürütecek Akademik Ölçme ve Liyakat Kurulunu kuracağız.

* Üniversitelere bütçe serbestisi getireceğiz.

PLAKET VERMİYORUZ, AĞAÇ DİKİYORUZ

Sunumların ardından soru cevap şeklinde devam eden programın sonunda DEVA Partisi Bakırköy İlçe Başkanı Gökhan Yılmazer, artık plaket yerine geleneksel olarak yanan orman arazilerimizin yeniden ağaçlandırılmasına katkı sağlamak ve gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak adına, gittikleri programlarda yahut yaptıkları programlarda katılımcılar adına Tema Vakfı aracılığı fidan diktiklerini belirterek, sertifikalarını sundu.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.